Turizmden emlaka, lojistikten inşaata farklı sektörlerde sağlam adımlarla ilerleyen Kedici, KAZANGİAD ve İÇGİAF’taki liderliğiyle genç girişimcilere ilham veriyor. Türkiye’nin dört bir yanına uzanan kariyer yolculuğunda, cesareti ve kararlılığıyla her engeli fırsata dönüştürüyor.
“Başarı tesadüf değildir; inanç, azim ve disiplinle şekillenir” diyen Kedici, kadın girişimciliğinin güçlenmesi için özgüven, eğitim ve dayanışmayı öncelikli görüyor. Kahramankazan merkezli ticari faaliyetleri, stratejik konumu ve dinamik iş gücüyle bölgesel kalkınmaya katkı sağlarken; sürdürülebilirlik ve inovasyon odaklı projeleriyle iş dünyasında fark yaratıyor.

Bu özel röportajda, NigarKedici’nin iş dünyasında kadının gücünü nasıl somut başarılarla dönüştürdüğünü ve genç nesillere bıraktığı ilham dolu mesajları keşfedeceksiniz.
Nigar Hanım; turizm, emlak, lojistik ve inşaat sektörlerinde faaliyet gösteren bir iş insanısınız. Öncelikle sizi daha yakından tanımak isteriz, Nigar Kedici kimdir? Ayrıca, kariyer yolculuğunuz oldukça ilham verici; farklı sektörlerdeki bu güçlü varlığınızı nasıl inşa ettiniz? Bu sürecin dönüm noktaları nelerdi?
Ankara Çamlıdereliyim, bir oğlum var. Benim için başarı hiçbir zaman tesadüf olmadı. Her şey, bir kadın olarak kendi ayaklarım üzerinde durma isteğimle başladı. Genç yaşlardan itibaren kendi yolumu çizmeyi hedefledim. Zaman zaman risk aldım, bazen kayıplar yaşadım ama her defasında yeniden ayağa kalkmayı başardım. En büyük dönüm noktam ise, “yapabilirim” dediğim andı. Bu süreçte ailemin bana olan inancı ve desteği, kendime duyduğum güveni daha da güçlendirdi.
Turizm ve emlak sektörleriyle başladığım yolculuğumu, zamanla inşaat ve lojistik alanlarına taşıyarak çok yönlü bir yapıya dönüştürdüm. Her yeni adımda farklı deneyimler kazandım, insan ilişkilerinden çok şey öğrendim. Bugün geldiğim noktada biliyorum ki; azim, güven ve disiplin bir araya geldiğinde, imkânsız diye bir şey kalmıyor.

KAZANGİAD Başkanı olarak iş dünyasında genç girişimcilere nasıl bir yol haritası öneriyorsunuz? Dernek çatısı altında yürüttüğünüz vizyoner projelerden bahseder misiniz?
Ekonomik koşulların zorlu olduğu bu dönemde, biz KAZANGİAD olarak “önce birbirimizi güçlendirelim” anlayışıyla hareket ediyoruz. En önemli önceliğimiz, üyelerimizin ticaretini desteklemek, aralarındaki iş hacmini artırmak ve güvenli bir ticaret ortamı oluşturmaktır. Her üyemiz bizim için potansiyel bir çözüm ortağıdır; bu nedenle KAZANGİAD’ı bir dayanışma ve iş birliği platformu olarak görüyoruz. Sadece fikir üretmekle kalmıyor, fiili ticaretin gelişmesi için de somut adımlar atıyoruz. Bu kapsamda etkinlikler, eşleştirme toplantıları ve yerel iş birliği projeleri düzenleyerek hem bölgesel ekonomiye katkı sağlıyor hem de genç girişimcilerin kendi ayakları üzerinde durmalarına destek oluyoruz. Bu vizyon doğrultusunda “KAZANGİAD Ticaret Ağı” adını verdiğimiz bir projeyi hayata geçiriyoruz. Bu ağ sayesinde üyelerimizin hem birbirleriyle hem de farklı sektörlerle güçlü iş bağlantıları kurmalarını hedefliyoruz. Sadece dernek çatımız altında değil, bağlı bulunduğumuz İÇGİAF (İç Anadolu Genç İş İnsanları Federasyonu) ve TUGİK (Türkiye Genç İş İnsanları Konfederasyonu) aracılığıyla da Türkiye’nin dört bir yanındaki iş insanlarıyla ticari ilişkiler geliştirilmesi için çalışmalar yürütüyoruz. Ayrıca, bölgesel kalkınmaya katkı sağlayacak sosyal sorumluluk projelerine büyük önem veriyoruz. Emlak ve lojistik sektörlerinde sürdürülebilirlik, enerji verimliliği ve yenilikçi iş modelleri de yatırım radarımızda yer alıyor. Bizim için “birlik” yalnızca bir slogan değil, iş dünyasında kalıcı başarının temelidir. Gerçek başarı, yalnızca bireysel kazançla değil; bulunduğun çevreye, topluma ve ekonomiye değer katabilmekle ölçülür.

Emlak, inşaat ve lojistik gibi dinamik sektörlerde aynı anda faaliyet göstermek güçlü bir strateji gerektiriyor. Bu çok yönlü yapıyı nasıl yönetiyorsunuz? Hangi ilkeler sizi ayakta tutuyor?
Disiplin, güven ve istikrar; iş hayatımdaki üç temel prensibimi oluşturuyor. Her sektörün dinamikleri farklı olsa da, temelde her şeyin merkezinde güven yer alıyor. Ben, ekip ruhuna ve ortak akla inanan bir yönetim anlayışını benimsiyorum. Ekibimin fikirlerine değer verir, her birinin katkısını sürecin önemli bir parçası olarak görürüm. Çünkü doğru ekip, doğru zamanlama ve sürdürülebilir bir vizyon, başarıyı getiren en güçlü üçlüdür. Ayrıca, yürüttüğüm her işi “insana dokunmak” perspektifiyle ele alıyorum. Her deneyim, bana sadece iş dünyasında değil, yaşamda da yeni kapılar açan birer anahtar oluyor.
Girişimci bir kadın olarak, iş dünyasında karşılaştığınız zorlukları nasıl avantaja dönüştürdünüz? Kadın girişimciliğinin güçlenmesi adına neler yapılmalı sizce?
Kadın olmanın getirdiği zorluklar elbette var, ancak ben hiçbir zaman bunu bir engel olarak görmedim. Tam aksine; kadınların zarafeti, sezgisi ve sabrı iş dünyasında büyük fark yaratıyor. Benim için her zorluk bir sınav değil, bir fırsattır. Hayatın her alanında karşılaştığımız sorunlar kaçınılmazdır; temel felsefem ise şudur: Sorun varsa çözüm de vardır. Çözüme odaklandıkça ve engelleri aştıkça, daha da güçlendiğimi görüyorum.
Kadın girişimciliğinin güçlenmesi için öncelikle özgüvenin desteklenmesi gerekiyor. Bunun yanı sıra eğitim, mentorluk ve dayanışma, kadınların iş dünyasında söz sahibi olabilmesi için hayati önem taşıyor.
Kadınlar bir araya geldiğinde yalnızca kendi hayatlarını değil, çevrelerini de dönüştürebilirler. Ben bu gücü her gün sahada gözlemliyorum. İş dünyasında kalıcı kazanımlar için ise öncelikle zihinlerin arınması, olaylara kadın-erkek ayrımı yapmadan, yalnızca iş insanı gözüyle bakılması gerektiğine inanıyorum. Bu, ülkemiz adına büyük bir kazanç olacaktır.
Ticari faaliyetlerinizin tümü Kahramankazan’da bulunuyor. Bu bölgenin avantajları nelerdir?
Bunun sebebini şu başlıklarla açıklayabilirim.
• Stratejik konum avantajı
• Savunma Sanayii Üssü ve Ekonomik Büyüme
• Yurt İçi ve Dışı Lojistik Üssü ile Gümrüklemenin Kahramankazan’da olması
• Genç ve dinamik iş gücü
• Ankara Sanayisinin Yükselen Yıldızı olmasıdır.
Genç kadınlara ve yeni nesil girişimcilere ilham vermesi açısından, sizi motive eden kişisel bir motto ya da yol gösterici bir ilkeniz var mı?
Benim hayat felsefem çok net: “Her şey, cesaret ve bir adım atmakla başlar.”
Hiçbir şey kendiliğinden olmaz; inançla, emekle, kararlılıkla şekillenir. Genç girişimcilere hep şunu söylüyorum: Kendinizi küçümsemeyin, çünkü sizin gücünüz düşündüğünüzden çok daha büyük.
Başarıya giden yol bazen zorlu, bazen yalnızdır ama sonunda gururla “Ben başardım.” diyebilmek her şeye değerdir.

